Yazar: İlayda Toklu
Editör: Bahar Özbek
Psikolojik destek arama, bireylerin kendi başlarına üstesinden gelemedikleri sorunlarla başa çıkabilmek için profesyonel ya da profesyonel olmayan kaynaklardan yardım istemesi olarak tanımlanabilir. Bu süreç, bireyin problemi algılayış biçimine, yardım alacağı kişiye yönelik güvenine ve toplumsal çevresine bağlı olarak farklı şekillerde gelişmektedir. Kültürel özellikler, yaş, sosyal sınıf, eğitim düzeyi, medeni durum, damgalanma düşüncesi ve mevcut sosyal destek ağları gibi pek çok faktör, bireyin psikolojik destek alma tutumunu belirleyici bir rol oynamaktadır.
Ne var ki toplumun önemli bir kısmında psikolojik desteğin bir “lüks” olduğu, yalnızca ruh sağlığı yerinde olmayan bireylerin bu hizmete ihtiyaç duyduğu inancı hâlâ yaygın şekilde varlığını sürdürmektedir. Bu yanlış algı, insanların profesyonel yardım arayışını geciktirmekte veya tamamen engellemektedir. Oysa psikolojik destek, yalnızca kriz dönemlerinde başvurulacak bir yol değildir. Önleyici, geliştirici ve yaşam kalitesini artırıcı yönleriyle psikolojik destek, bireyin ruhsal sağlığını korumak ve sürdürülebilir bir iyilik hali yaratmak açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, psikolojik destek ne bir lükstür ne de yalnızca belirli bir gruba ait bir ihtiyaçtır; herkesin erişimine açık ve gerekli bir hizmettir.
Psikolojik desteğin yalnızca ağır ruhsal sorunlarla sınırlandırılması, toplumun ruh sağlığını koruyucu işlevini göz ardı etmek anlamına gelmektedir. Günlük yaşamda karşılaşılan stres, kaygı, ilişki problemleri veya yaşam geçişleri gibi konular erken dönemde ele alındığında, ileride ortaya çıkabilecek ciddi psikolojik rahatsızlıkların önüne geçmek mümkün olabilir. Bu durum, tıpkı fiziksel sağlığı koruyucu önlemler almak gibi ruh sağlığını da koruyucu bir yaklaşımı ifade eder.
Ayrıca psikolojik destek, bireyin kendi duygu, düşünce ve davranış kalıplarını fark etmesine yardımcı olur. Bu farkındalık süreci, kişinin kendisini daha derinlemesine tanımasına, yaşamına daha bilinçli ve doyumlu bir şekilde yön vermesine katkıda bulunur. Bunun yanında iletişim becerilerinin gelişmesine, kişilerarası ilişkilerde daha sağlıklı sınırların kurulmasına ve toplumsal uyumun güçlenmesine de destek olur.
Sonuç olarak, psikolojik destek yalnızca belirli bir kesimin değil, tüm bireylerin yaşamında yer alması gereken temel bir ihtiyaçtır. Ruh sağlığı, bireyin yalnızca sorun yaşamadığı durumlarda değil, iyi oluş halini sürdürmek ve geliştirmek için de önemlidir. Bu nedenle psikolojik desteğin lüks olarak görülmemesi, aksine yaşamın doğal ve gerekli bir parçası olarak benimsenmesi, toplumun genel ruh sağlığını korumada büyük bir rol oynamaktadır.
Kaynakça
- Arslantaş, H., Dereboy, I. F., Aştı, N., & Pektekin, Ç. (2011). Yetişkinlerde profesyonel psikolojik yardım arama tutumu ve bunu etkileyen faktörler. Meandros Medical and Dental Journal, 12(1), 17-23.
- Yelpaze, İ. (2016). Üniversite öğrencilerinin psikolojik yardım alma tutumlarının incelenmesi (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Anadolu Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
